Beş duyumuzdan biri olan koklamanın, ruhsal açısından her şeyi hissetme yetisine sahip. Bilhassa yeni doğum yapmış annelerin, bebeklerini koklayarak memnun olmaları doğal karşılanıyor. Pekala bu bebek kokusu, anne olmayanlar tarafından neden bu kadar çok seviliyor?
Quebec Üniversitesi’nde anatomi profesörü olan Dr. Johannes Frasnelli ve meslektaşlarının 2013 yılında yaptıkları araştırma, yeni doğmuş bebek kokusunun nörolojik etkilerini inceledi. Araştırma grubu, yeni anne olmuş 15 ve hiç çocuk doğurmamış 15 olmak üzere toplam 30 kadının bebek kokusu aldıkları anlardaki beyin aktivitelerini manyetik rezonans görüntüleme (MRI) metoduyla gözlemledi.
En büyüğü 2 günlük olan bebekler koklanırken takip edilen beyin aktiviteleri, hem annelerde hem de anne olmayanlarda beynin serebral bölgesindeki ödül merkezlerinin uyarıldığını gösterdi.Araştırmalar gösteriyor ki bebek kokusu, insan beynindeki zevk ve ödül merkezlerini tıpkı çok aç birinin karnını doyurması üzere uyarıyor.
Bebek kokusu anne-çocuk ilgisini güçlendiriyor
Anatomi profesörü olan Dr. Johannes Frasnelli, annelerin doğum sonrası birden fazla yükün
üzerlerinde olmasından pek şikayetçi olmamasının sebebi bu beyinsel aktiviteyle ilgili olduğunu söyledi. “Farklı kokuların his, öğrenme ve hafıza merkezlerini uyarması üzere, bebek kokusu da ödül merkezini uyarıyor” diyen Frasnelli, anne-çocuk ortasındaki bağın bu koku sayesinde güçlendiğini de ortaya koydu.
Kaynağı her ne olursa olsun, bebek kokusunun rahatlatıcı ve sevindirici tesirinin altındaki bilimsel ispatın ortaya konması, beynin işleyişine dair bir soru işaretini daha ortadan kaldırıyor.
